ÜLKEMİZİN ASIRLIK KAYIPLARINI TELAFİ ETTİK
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu mitingine katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordu mitinginde yaptığı konuşmada, “Asırlar sonra devletimizi yeniden güçlü, ülkemizi yeniden mamur, milletimizi yeniden müreffeh hâle getirdik. Bunu da ülkemizin 81 ilinin tamamında gerçekleştirdik. Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla, ülkemizin asırlık kayıplarını telafi ettik” dedi.
Ordu Cumhuriyet Meydanı’ndaki pankartları okuyarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’den talimat alanlarla bir yere varılır mı? Biz talimatımızı önce Allah’tan sonra milletten alıyoruz. Evet, iki koyun verseler evin yolunu bulamaz andır galsın masası Ordu’dan oy alamaz. Yaklaşık 10 ay sonra bir kez daha Ordu’da olmanın, sizlerle hasret gidermenin memnuniyeti içindeyiz” ifadelerini kullandı. Ordu’ya olan gönül bağının hiçbir şeyle değişemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, girdikleri her mücadelede yanlarında olan Ordu’nun vefasını, kadirşinaslığını asla unutamayacaklarını belirtti.
“BİRİLERİ TÜRKİYE’NİN KUYUSUNU KAZMANIN PEŞİNDE”
Ordu’nun, bölgesinin parlayan yıldızı olmanın yanında Türkiye Yüzyılı hedefleriyle birlikte gerçekleştirecekleri yol arkadaşları olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz Ordu ile birlikte Türkiye Yüzyılı yolunda ilerlerken birileri de Türkiye’nin kuyusunu kazmanın peşinde. Bunun için ne yapıyorlar? Kime ne demeleri gerekirse onu diyorlar. Talimatı veren neresi? Kandil. Kandil’e dönüp, ‘Selo’sundan Apo’suna hapisteki tüm PKK’lıları çıkartacağız.’ diyorlar. Bu Selo kim? Bu Selo, Diyarbakır’da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan kişi, terörist. Onu çıkaracaklarmış. Bay bay Kemal de bunun taahhüdünü veriyor. Söylesene bay bay Kemal, Meclis’te HDP’yle neler görüştün, neler konuştun? Söyle, söyleyemez. Kamudan ihraç edilen PKK’lıları devlete geri dolduracaklarmış. ‘Belediyeleri istediğiniz gibi kullanmanız için örgüte teslim edeceğiz’ diyor. ‘Ülkemizin güney sınırlarını Suriyelileştirerek kana ve ateşe boğmanıza izin vereceğiz’ diyorlar. ‘Suriye’deki askerlerimizi çekip orayı ülkemize rahatça saldırabilesiniz diye tamamen size bırakacağız’ diyorlar. Kendi mitinglerine katılıp Van’da ne dediler? ‘Dişe diş, kana kan intikam’ dediler. HDP mensuplarının, örgütün parmak işaretiyle selamlıyorlar. Eline her mikrofon alan HDP’linin, PKK’lının tehdit dolu açıklamalarına elleriyle ne yazık ki kalp işareti yaparak cevap veriyorlar. PKK’sından HDP’sine, bölücülerin nasıl cüretkar bir şekilde ortaya döküldüklerini görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal’den almışlar sözü. Şimdiden silahlarını doldurmaya, molotoflarını hazırlamaya başlamışlar. Bu manzaradan en az bizim kadar CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimizin de utandığına inanıyorum”
“TÜRKİYE’NİN HER ALANDA GÜÇLÜ BİR ALTYAPIYA SAHİP OLMASINDAN KİM RAHATSIZ OLUR?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sadece bu da değil öte yandan FETÖ’ye dönüp, Meclis’i, emniyet müdürlüğünü, köprüyü, Külliyeyi bombalayan 252 insanımızı şehit edenler dâhil ‘tüm mensuplarınızı cezaevinden salacağız’ diyorlar. ‘Yurt dışındaki elemanlarınızın geri dönmesini temin edeceğiz’ diyorlar. ‘Kamudan tasfiye edilen 100 binin üzerindeki elemanınızı yeniden devlete dolduracağız’ diyorlar. ‘Yeniden bu milletin evlatlarını, ailelerinden kopartasınız diye faaliyetlerinizi serbest bırakacağız’ diyorlar. ‘Ülkenin tüm kaynaklarını tekrar size açacağız’ diyorlar. Dışarıdaki ve içerideki FETÖ’cülerin heyecanını görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal’den almışlar sözü. Şimdiden sinsi planlar yapmaya başlamışlar” ifadelerini kullandı.
Muhalefetin vaatlerinde birbiriyle çelişen açıklamalarda bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Londra’daki tefecilere verdikleri söz konusunda ayakları birbirine dolaştı. Biri ‘300 milyar dolar’ diyor, öteki ‘Hemen gelmez 10 yıl sürer’ diyor. Beriki, ‘10 yıl çok, 5 yılda gelir’ diyor. Nasılsa yalan, istediğin rakamı söyle, istediğin vadeyi ver. Biz yüzlerce milyar dolar değerinde doğal gaz, onlarca milyar dolar değerinde petrol buluyoruz, nükleer santral yapıyoruz, güneş enerjisi santrali kuruyoruz, bunlar sevinmek yerine karalar bağlıyor” diye konuştu. Bulunan doğal gazı, petrolü, nükleer santrali ve güneş enerjisi santrallerini ceplerine koyup götürmeyeceklerini, bunların hepsinin ülkenin değeri, milletin kazancı ve devletin karı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sağlıktan ulaşıma tüm yatırımlarda şahit oluyoruz. Aynı fotoğrafı dış politika alanında da görmek mümkün. Bu tabloya bakınca insanın aklına ister istemez şu soru geliyor; Türkiye’nin enerji bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Türkiye’nin savunma sanayi alanında bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Türkiye’nin her alanda güçlü bir altyapıya sahip olmasından kim rahatsız olur? Türkiye’nin siyasetiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasından kim rahatsız olur? Terörü yenen, darbeyi püskürten, koronayı atlatan, depremin yıkıntıları altında kalmayan, ekonomisini ayakta tutan Türkiye’den kim rahatsız olur? Öyle ya bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, havasını solumuş hiçbir insan, özellikle bu milletin evlatları bundan rahatsız olmaması gerekir. Tabii biz biliyoruz bunlardan kim rahatsız olur? Üç kıta, yedi iklime yayılan Osmanlı’yı dört bir yanından hançerleyerek tarihe gömenler bu durumdan rahatsız olur.”
“HİÇ KUSURA BAKMASINLAR BUNLARI RAHATSIZ ETMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alanda Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ileri gelen yöneticilerinin fotoğraflarının olduğu pankartı göstererek, şöyle devam etti: “Onlarla yürüdük bu yollarda, onlarla Cumhuriyete ulaştık. Onlarla bu vatan topraklarını vatan yaptık ama buna rağmen Çanakkale Savaşı’nda, Kut’ül Amare’de, Millî Mücadele’de, milletimizin bileğini bükemeyenler bu durumdan rahatsız olur. Cumhuriyet tarihi boyunca nice ayak oyunuyla bizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefimizden uzak tutanlar bu durumdan rahatsız olur. Rahmetli Menderes’in, rahmetli Özal’ın başlattığı atılımları akamete uğratmanın sevincini yaşayanlar bu durumdan rahatsız olur. Hepsinden önemlisi 21 yıllık iktidarlarımız döneminde bizim önümüzü kesemedikleri için renkten renge girenler, bu durumdan rahatsız olur. Hiç kusura bakmasınlar bunları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz.” Alandaki gençlere seçimlere 10 gün kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler, şu kalan 10 günde Ordu’nun gençlerini muhakkak sandığa götürmeniz lazım. İşi sıkı tutalım, sağlama alalım” dedi.
“KARŞIMIZA KURULAN MASANIN ETRAFINA KURULANLAR DA ÖYLE RASTGELE SEÇİLMİŞ DEĞİLLER”
Bir grup muhalefet partisinin karşılarına garip bir masayla çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Karşımıza kurulan masanın etrafına kurulanlar da öyle rastgele seçilmiş değiller. Bunların her biri, Türkiye’nin önünü kesme projesinde kendilerine farklı misyonlar verilerek belirlenmiş kişilerden oluşuyor. Bir tanesi Kuzey Irak’ta ve Suriye’de desteklenip semirtilen bölücü örgütün, ülkemiz üzerindeki emellerini gölgelemek için orada yer alıyor. Güya milliyetçi olduğunu söyleyen ama Kandil’den yapılan açıklamalara, PKK’lıların cüretkâr bir şekilde yürüttüğü kampanyalara ses çıkartmayan bu kişi bir ara masadan kalkmaya yeltendi. Sonra ne olduysa kolundan tutup masaya oturttular. O günden beri de kontrolsüz bir şekilde sağa sola yalpalayıp duruyor. Bir diğeri, Batı ülkelerinin geleceğini tehdit eden en büyük akım olan LGBT dayatmasını gölgelemek için masada yer alıyor. Sorsanız, ‘Millî Görüşüz’ derler ama milletimizin millî değerlerini dinamitleyen projelere seslerini çıkartmazlar. Cumhur İttifakı’ndan LGBT’ci olmaz. Cumhuriyet Halk Partisi LGBT’ci, İYİ Parti LGBT’ci, HDP LGBT’ci, diğerleri onlar da LGBT’ci.”Kendilerinin, ailenin kutsiyetine inandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ailemize leke sürdürmeyiz. Tamamen bunların tabanları boşalmasına rağmen, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, bakanlık, milletvekilliği sözleriyle bir avucu idare etmeye çalışıyorlar. Bizden gidenleri zaten ben saymıyorum, onların ne olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Onların masada da irapta da mahalli yok. Şimdi bakalım seçim sonunda onlara ne düşecek?” dedi.
“TERCİHİMİZİ HER BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NDAN YANA KULLANALIM”
“Masanın altındaki HDP’nin allem edilip kallem edilip masanın üzerine çıkartıldığını” ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Onu dengelemek için de ilave iki belediye başkanını getirip masaya monte ettiler. Cumhuriyetin kurucu partisi olduğu iddiasındaki CHP’yi tüm bu tiyatronun başına geçirenler, aslında en büyük ızdırabı bu partiye gönül vermiş olanlara çektiriyor. Zaten bir tanesi ayrılıp, kendi partisini kurdu, kendi adaylığını ilan etti. Kalanlar seslerini çıkartsalar ‘hain’ damgasını yiyecekler. Seslerini çıkartmayıp, bay bay Kemal’in deyimiyle tıpış tıpış gidip oylarını verseler ülkeye kötülük edecekler. Aynı durum diğer partilerin tabanları için de geçerli. Hepsinin neticesini 14 Mayıs’ta göreceğiz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu koalisyon masasının durumuna bir bakalım” diyerek, muhalefet partileriyle ilgili video izletti. Videonun ardından meydandakilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet durumu görüyorsunuz değil mi? Ama bunca eziyete hiç gerek yok. Bay bay Kemal’e oy vermek, hangi partiye gönül vermiş olursa olsun vacip kılınmış bir görev değil. Gelen bu seçimde tercihimizi her beraber Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanalım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ordululara 14 Mayıs seçimlerinde tercihlerini Türkiye Yüzyılı’ndan yana kullanma çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin ilk asrında vesayet, darbe, terör, koalisyon, ekonomik kriz, sosyal gerilim gibi nedenlerle altın kıymetindeki yılların kaybedildiğini söyleyerek, “Biz bu kısır döngüyü kırdık. Milletimizle birlikte bize dikilen deli gömleğini yırtıp attık. Asırlar sonra devletimizi yeniden güçlü, ülkemizi yeniden mamur, milletimizi yeniden müreffeh hâle getirdik. Bunu da ülkemizin 81 ilinin tamamında gerçekleştirdik” değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayata geçirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla ülkenin asırlık kayıplarını telafi ettiklerini belirtti. Daha sonra AK Parti tarafından yapılan eser ve hizmetlerin gösterildiği video yayımlandı. Videonun ardından konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: “CHP’li komşulara falan sorun, ‘Bay bay Kemal acaba bu ülkeye ne yaptı? 10 tane büyükşehir belediyesi var, orada neler yaptılar? İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da ne yaptılar?’ Şimdi takmış peşine onları, dolaştırıyor. Yaptıkları bir şey yok. İstanbulluyum ve İstanbul’un büyükşehir belediye başkanlığını yaptım. CHP demek nedir? Çöp, çukur, çamur ve susuzluk. İstanbul’u Ordulu kardeşlerim iyi bilir. Çöpten, çukurdan, çamurdan, susuzluktan biz kurtardık.”
“ŞEHİRLERİMİZİN HER BİRİNİ EŞİ GÖRÜLMEMİŞ YATIRIMLARA KAVUŞTURDUK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun Ordu için de geçerli olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu sahil yolu var mıydı? Samsun’dan Hopa’ya burayı yaptık mı? Ordu Havalimanı’nı yaptık mı? Ordu’ya bu yakışırdı, onun için de yaptık. Şimdi Ordu da Giresun da bu havalimanından istifade ediyor. Yaklaşık 1 milyona yakın yolcu buralardan taşındı. Çünkü biz yaparız, onlar konuşur. Sadece küresel düzeyde ses getiren projelerle uğraşmadık. Aynı zamanda şehirlerimizin her birini eşi benzeri görülmemiş yatırımlara kavuşturduk.” Ordu’ya bugüne kadar 62 milyar liraya yakın kamu yatırımı yaptıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Eğitimde 3 bin 909 adet yeni derslik inşa ettik. Üniversitemizi şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda 4 bin 791 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Biri stadyum olmak üzere dört adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, yaşlılarımıza, engellilerimize yaklaşık 6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 1045 yataklı 12 hastane ile birlikte 55 sağlık tesisi kazandırdık. Yapımına başladığımız 914 yataklı şehir hastanesini inşallah seneye tamamlıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 5 bin 70 konut yaptık. Şimdi de ‘İlk Evim’ ile 2 bin 50 yeni konut inşa edecek, ‘İlk İş Yerim’ ile 30 iş yeri yapacak, ‘İlk Arsam’ ile 1.500 altyapısı hazır arsa vereceğiz.
Kentsel dönüşümde, şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 1768 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Ordu’daki dört millet bahçemizden üçünün yapımına başladık. Ulaştırmada 50 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 152 kilometreye çıkardık. Tüneller vasıtasıyla şehrimizdeki ulaşımı kolaylaştırdık. Yapımı süren yolların çoğunu bu sene bitiriyoruz. Bünyesinde altı adet çift tüp tünel, 11 adet çift köprü, beş adet tek köprü ve yedi adet farklı seviyeli kavşak bulunan Ordu Çevre Yolu’nun kalan kesimlerini de seneye tamamlıyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerindeki çok sayıda köprü ve tüneliyle Fatsa Çevre Yolu’nu da yatırım programına aldıklarını bildirerek, şunları söyledi: “Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk denize dolgulu havalimanını Ordu’ya kazandırdık. Tarım ve ormanda Korgan, Kumru, Kırtaş ve Çağlayan barajlarının yapımı sürüyor. Çiftçilerimize yaklaşık 5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayi ve teknolojide, şehrimize iki organize sanayi bölgesi, bir araştırma geliştirme merkezi kurduk. Enerjide Ordu, Fatsa, Gülyalı ve Ünye’ye doğal gaz getirdik. Akkuş, Aybastı, Çaybaşı, Gölköy, İkizce, Kabadüz, Korgan, Kumru, Perşembe ve Ulubey’i de en kısa sürede doğal gaza kavuşturacağız.”
“TÜRKİYE YÜZYILI’YLA ÜLKEMİZİ DAHA YUKARILARA TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Ne kadar özetlerlerse özetlesinler yaptıklarının saymakla bitmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir de yapacaklarımız var. Seçim beyannamemizde önümüzdeki dönem için yüzlerce, binlerce yeni projeyi milletimizin takdirine sunduk. Biz, birileri gibi öyle aklımıza eseni söylemeyiz ama söylediğimiz her şeyi de yaparız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde, gelecek dönemde yapacaklarının anlatıldığı videoyu izleterek, şunları kaydetti: “Birileri ülkemizi, onu bölmek isteyenlerin pençesine itiyor, biz Türkiye Yüzyılı’yla ülkemizi daha yukarılara taşımak için çalışıyoruz. Birileri elindekini, avucundakini de alarak ülkemizin siyasi ve ekonomik bağımsızlığına göz dikiyor, biz Türkiye Yüzyılı’yla daha büyük ve güçlü bir ülkenin hayalini kuruyoruz. Birileri önce altılı, sonra yedili, sonra dokuzlu, ardından 11’li, şimdi artık sayılarının kaça çıktığını bilmediğimiz bir masaya meze yapmak için uğraşıyor, biz Türkiye Yüzyılı’yla devletimizi güçlendirmenin, milletimizi zenginleştirmenin projelerini, programlarını yapıyoruz. Birileri milletimizi köken ve mezhep vurgusu üzerinden ayrıştırmaya dönük sinsi adımlar atıyor, biz 85 milyonun tamamını kucaklayan eserlerimizle hizmetlerimizle devrimlerimizle birliğin, beraberliğin, kardeşliğin peşinde koşuyoruz. Türkiye Yüzyılı, öyle kapalı kapılar ardındaki kirli pazarlıklarla, sağa sola koltuk dağıtmakla, küresel odaklara selam vermekle inşa edilmez.” Karadeniz’de doğal gazın çıkarıldığını ve ücretsiz evlere gelmeye başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi inşallah, bir yıl boyunca 25 metreküpü ücretsiz olmak üzere doğal gazımız evlere geliyor. Sizlerden tüm bu gerçekleri komşularınıza, akrabalarınıza ve özellikle de gençlerimize anlatmanızı istiyorum” diye konuştu. Eğitim alanında yapılan yardımlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık okullardaki sıraların üzerinde kitapların ücretsiz olarak bulunduğunu dile getirdi. “Biz teksir kâğıdıyla okuduk. Üst sınıflardaki ağabeylerimiz bize parayla vermezdi. Bu çileleri çektiğimiz için istedik ki artık sıraların üzerinde kuşe kâğıtla kitapları verelim. Elhamdülillah, bunu başardık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 76 olan üniversite sayısını da 208’e çıkardıklarını, üniversitesi olmayan kentin bulunmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta da şehir hastaneleri kurduklarını belirterek, “Ankara’da Etlik Hastanesi, Bilkent Hastanesi; İstanbul’da Çam ve Sakura Hastanesi, Murat Dilmener Hastanesi, Feriha Öz Hastanesi, bütün bunları Kovid döneminde hızla yaptık, bitirdik. Niye böyle önem verdik bu işe? ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” ifadelerini kullandı.
14 Mayıs seçimlerine 10 günün kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nedenle kapı kapı dolaşarak bir kez daha destan yazılmasını istedi. Birilerinin, talimatı Kandil’den aldığını, Kandil’dekilerin Allah’ı, dini, kitabı, ezanı olmadığını, Kürtleri de istismar ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kürt kardeşlerimin dindar olanları var ama bunlarla mukayese edilmez. Bunlar, Diyarbakır annelerinin evlatlarını dağlara kaçırdılar, onları taciz ettiler. Şimdi diyorum ki gelin 14 Mayıs’ta hesaplaşalım” dedi.