ÇANAKKALE, EMPERİYALİST BİRLİKLERE KARŞI İMANLA DİRENENLERİN ZAFERİDİR
Milletimizin hafızasına ‘hürriyet’ olarak kazınmış, millî ruhumuza ‘istiklal’ olarak işlemiş, örnek bir
kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi’nin 107. yılını aynı inanç ve şuurla idrak ediyoruz.
Kendi batıl medeniyetlerinin dışında kalan herkesi sömürge yapmak isteyen emperyalistler, hasta
adam olarak gördükleri devletimizi bir çıkarmayla aşmak, vatanımızı bölmek, milletimizi boyunduruk
altına almak için yeryüzünün birçok noktasından topladığı askerle Çanakkale önlerine dayandı. Buna
karşılık, tarih boyunca imanından aldığı güçle misyonunu hiçbir zaman kaybetmeyen milletimiz,
bağrından çıkardığı vatan evlatlarıyla kuşatmayı kırdı; zaferden oldukça emin görünen düşman
donanmasını denizin derinliklerine ve tarihe gömdü. Böylece varlığımızın son savunma hattını temsil
eden Çanakkale geçilemedi. Çanakkale’yi geçilmez kılan, kıtalar büyüklüğündeki cesur yüreğimizin
bütün hesapları bozan direnci, imanı, kararlılığıydı.
‘Çanakkale geçilmez’ demek, sadece o günün konjonktürel kararı değil, özgürlük ve vatan sevgisiyle
yaşayan bir milletin varoluş şuuru ve yeminidir. Bu şuur ve imanla kızılca kıyameti andıran bir
hercümerç içinde denizde ve karada ölümüne yürütülen mücadele ve mücahede ile düşman gemileri,
beslenen hain emeller, hayallerle birlikte boğazın derin sularına gömülmüştür. Zafer şenliği hazırlığı
yapanlar, trajik bir ölüm ayini yapmak durumunda kalmıştır.
Gelecek nesillerin istiklal ve istikbali için geri dönmeyi düşünmeksizin ‘cehennem olsa geleni,
göğsünde söndüren’ ecdadımız, olağanüstü bir direnişle şehit ve gazi olarak varlığını vatanına ve
milletinin onurlu bekasına armağan etmiştir.
Çanakkale, istiklal savaşımızın ön sözüdür. İftiharla kutladığımız Çanakkale Zaferi, zillet içinde
yaşamaktansa izzet içinde ölmeyi yeğleyen imanlı, onurlu kararlılığın, millet olarak esarete asla teslim
olmayan ruhun zaferle sonuçlanan destanıdır. Çanakkale, zalim ve emperyalist güçlerin birleşik
işgaline karşı, bütün mazlumların birleşip direnmesi, birleşik emperyalist saldırıya karşı inancın,
onurun, insanlığın birlikte savunmasıdır.
Çanakkale, maddeye karşı maneviyatın, ırkçılığa karşı insanlığın, barbarlığa karşı medeniyetin, zulme
karşı adaletin, zorbalığa karşı onurun, asaletin, izzetin, sabrın, duanın, dayanmanın zaferidir.
Çanakkale, millet olmanın, bir ve bütün olmanın, kardeşçe direnmenin zaferidir. Çanakkale, tarihe
kanımızla yazdığımız bir kahramanlık destanı olmasının yanı sıra, özgürlük aşkını ruhumuza kazımanın
da savaşıdır.
Bir medeniyetin sorumluluğunu yüklenmiş ruhumuzun temel değerlerini besleyen bütün bu
yaşanmışlıklar, dün olduğu gibi, bugün de bizlere ilham ve güç vermektedir, yarın da vermeye devam
edecektir. Çanakkale Zaferi, bütün mazlum milletlere örneklik teşkil eden tarihsel bir dönüm noktası
olmuştur.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Çanakkale destanını ve ruhunu eğitimle çocuklarımıza en iyi şekilde anlatmak
ve aktarmak; dünü anlamalarını, bugünü kavramalarını, geleceğe bu bilinçle yürümelerini sağlamak
en önemli vazifelerimizden biridir.
Çanakkale Zaferi’nin 107. yılında, vatanımızda onurlu, özgür bir şekilde yaşamamızın bedelini
canlarıyla ödeyen, Çanakkale’yi geçilmez kılan şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.
İsmail BAYRAKDAR
Memur Sen Hatay İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Hatay 1 No’lu Şube Başkanı