TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMAK….!
11 ayın sultanı Ramazan ayı ülkemize ,milletimize, tüm İslam alemine ve dünya’ya ;sağlık,barış,huzur ve mutluluk getirsin inşallah.
Dünya ülkeleri zor günlerden geçiyor. Önce Covid salgını sonra Rusya-Ukrayna savaşı dünya ekonomisini ve ülkemizin ekonomisini olumsuz yönde etkilediği ortada.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen bunların altından kalkmak ta biraz bizlerin elinde. Fırsatçılık yapıp,bu kötü gidişten benim kar’ım ne olur diye düşünürsek ; ülkemize sadece zararımız olur. İnanın bu zararın dağdaki PKK’lı teröristlerin, Feto Terör örgütünün verdiğinden bir farkı kalmaz.
Milli Savunma Sanayisi çok güçlü , yerli otomobilini üreten bir ülkemiz var. Dünya da savaşan iki ülkeye arabulucu olması istenen bir Liderimiz var. Bizde millet olarak taşın altına elimizi sokalım. 20 yılı aşkın bir iktidar. Bu iktidarın nimetlerinden faydalan bir millet. Hayalini edemediği evi, arabayı, ikinci evi , yazlığı alan. Hayal edemediği yaşantıyı yaşayan. Sosyal devlet anlayışından faydalanan bir toplum. Fabrikasına fabrikalar katan zenginler. Yani anlayacağınız toplumun her kesimi kendine göre faydalanabilmiş. Şimdi biraz zorluk olunca unutulacakmı tüm bunlar. Gerçekten yazık.
Biz Hatay siyasetinde ne yapıyoruz Dünya Liderimiz için. Bana göre koskoca bir hiç. Kendini parçalayan birkaç vekilimiz, birkaç belediye başkanımız, ilk günden beri teşkilatta kalan Sevgili İl Başkanımız ve Antakya İlçe Başkanımız. Doğru işler yaptıkları müddetçe Allah yardımcıları olsun. Sayın Vekilimiz Hüseyin Yayman’ın da Hatay için kattığı değer tartışılmaz. Ona bir Hatay’lı olarak özel olarak teşekkür ediyorum. Bir diğer Vekilimiz Sayın Sabahat Özgürsoy Çelik. Rabbim onada sağlığını tekrar verir inşallah. Çabaları ister istemez sağlık sorunu yüzünden yavaşlamak zorunda kaldı. (Dağın diğer tarafına karışmıyorum.)
Taşın altına elinizi koyun deyimini kendine göre yorumlayan teşkilat içerisindeki dalkavuklar da var tabi. Onlar sayarsam yazı bitmez. İnsan kaçakçıları, diğer partiler ile görüşme halinde olanlar, seçimlerde partiyi satanlar,feto uşakları,Kızılay gibi güzide bir kurumu şahsi çıkarlarına kullandıkları söylenen başkanlar, daha saymakla bitiremeyeceğim şeyler. Bugünde güzel bir hikaye ile yazımı bitirmek istiyorum. Herkes kendine düşeni çıkarır artık.
Sultan yolun ortasına bir Taş koyuyor büyük bir taş…
Pencereden seyrediyor ne yapacak insanlar diye…
Vezir geliyor taşı görüyor…
Aklına taşı yoldan kaldırmanın sadaka olduğu gelmiyor bile…
Taşın etrafında dolaşıyor ve diyor ki;
Sultanımla konuşayım, yolun ortasından taşı kaldırması için bir adam bulalım, bir kadro ikdas edelim…
Vezir gidiyor Asker geliyor..
Askerde taşın etrafında dolaşıyor,aklına gelmiyor taşı kaldırmak…
O da diyor ki; Vezirle konuşayım, yolun ortasına taş koyana ne ceza vereceğiz onu kararlaştıralım…
O cezadan anlıyor tabi..
Elinde kılıcı var,çektimi tamam..
O geliyor, bu geliyor…
Menfaatperest geliyor… Saray dalkavuğu, saray maskarası…
(Eskiden padişahlar öyle akıllı adamlar ki,sarayda,özellikle dalkavuk,saray maskarası bulundururlardı. Sultana dalkavukluk etmeye çalışan olursa, dur o senin işin değil,bizim kadrolu maskaramız, dalkavuğumuz var, sana ihtiyaç yok denirdi)…
Dalkavuk taşın etrafında taklalar atıyor, maskaralıklar yapıyor…
Böyledir biliyormusunuz? Menfaatperestler, iki yüzlüler..
Sürekli sorunların etrafında taklalar atarlar…
Asla düzeltmezler… Düzelmesi içinde hiçbir şey yapmazlar…
Onlar sorunları çoğaltanıda överler…
O da yolun kenarında oturup sultana yalakalık için şiir yazayım deyip gidiyor…
Sonra oradan geçen bir köylü taşı görüyor ve diyor ki; yoldan taşı kaldırmak sadakadır..
Önce Taşa tebessüm ediyor…
Kaldırayım yolun ortasından da, kimsenin ayağına arabasına hayvanına takılmasın…
Elindeki eşya sepetini, küfeyi yere koyuyor ve taşa “ya Allah Bismillâh”deyip sarılarak,sağa sola sağa sola derken taşı kaldırıp bir kenara koyuyor…
Sonra bir bakıyor ki; taşın altında bir kese Altın…
Kesenin içinde bir not…
Sultan şöyle yazmış;
Bu kesedeki altınlar, ” Taşın altına elini sokmayı becerebilenler içindir”
Taşın altına elini sokmazsa bir insan, maalesef başarılı olamaz…
Maalesef bu ülke taşlarla dolu…
Bir hayali gerçekleştirmek isteyen kişi taşın altına elini sokacak…
Yoksa başarılı olması mümkün değildir…
Sağlıcakla….
KENAN TÜRKMEN