MONTRÖ ANAHTARI…

20 TEMMUZ 1936 da, yani 86 yıl önce imzalanan; Montrö Boğazlar Sözleşmesi her geçen gün daha da önemli hale geliyor. 2. Dünya Savaşı öncesi, Almanya ve İtalya’nın saldırgan tutumları karşısında, Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti “ Boğazlar’ın güvenliğinin kalmadığını “ beyan edip, yeni şartlara göre bir antlaşma gerektiğini söyler.
Bu gelişme üzerine yapılan antlaşma da, en önemli madde; BOĞAZLAR KOMİSYONUNUN kaldırılması ve İDARENİN TÜRKİYE’YE BIRAKILMASIDIR. Bu gün RUSYA-UKRAYNA Savaşı bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu.
Barış zamanında ticaret gemilerinin serbestçe geçeceği boğazdan, savaş gemileri ancak ülkemizin izni ile geçebilir. Bu da gösteriyor ki; boğazlar konusunda TÜRKİYE hakim devlettir. Türkiye’nin taraf olmadığı savaşlar da; savaş gemileri Boğazlardan gidiş geliş Özgürlüğünden yararlanabilir. Burada 21. Madde çok önemlidir “ Türkiye, kendisine karşı savaş tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında ise muharebenin tarafı olduğu durumda geçerli olan, şartları uygulayabilir “. Kıymetli okurlar burada konu Karadeniz’e kıyısı bulunan iki ülke yani UKRAYNA ve RUSYA olunca BOĞAZLARDAN GEÇMİŞ OLAN SAVAŞ GEMİLERİ, LİMANLARINA DÖNMEK İÇİN SERBEST ŞEKİLDE BOĞAZLARDAN GEÇEBİLİR. Şimdileri TV’lerde izlediğimiz yorumlar ve yorumcular buna çok dikkat etmeli; Montrö’nün aşınındırılıp, var olan düzenin bozulması herkese zarar verir.
Türkiye yapılan son saldırıların ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI olduğunu ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini bunun için söylüyor.
Tarihi ve ticari ilişkilerimizin en üst düzeyde olduğu bu iki ülke ilişkilerinde; Türkiye Cumhuriyeti attığı her adımı, sorumluluk için de atmakta.
Atatürk’ün “ Yurtta sulh, Cihanda sulh “ sözü bu gün her zamandan çok önemlidir. Günümüz de sona ermiş savaş ve soğuk savaş dönemleri bu şekilde devam etmelidir diyorum.